NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
سُفْيَانَ
بْنِ سَعِيدٍ
قَالَ حَدَّثَنِي
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
بْنُ
رُفَيْعٍ عَنْ
تَمِيمٍ
الطَّائِيِّ
عَنْ عَدِيِّ
بْنِ حَاتِمٍ
أَنَّ خَطِيبًا
خَطَبَ
عِنْدَ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ مَنْ
يُطِعْ
اللَّهَ
وَرَسُولَهُ
فَقَدْ
رَشِدَ وَمَنْ
يَعْصِهِمَا
فَقَالَ قُمْ
أَوْ قَالَ اذْهَبْ
فَبِئْسَ
الْخَطِيبُ
أَنْتَ
Adiyy İbn Hatem'den (rivayet
edildiğine göre),
Bir hatip Peygamber
(s.a.v.)'in huzurunda bir hutbe okuyarak:
"Her kim Allah'a ve
Resulüne itaat ederse doğru yolu bulur, kim de onlara isyan ederse..."
demiş de (Nebi (s.a.v.) (o hatibe):
"Kalk" yahutta
"git! Sen ne fena bir hatipsin" buyurmuş.
İzah:
Müslim, cumua: Ebü
Davud, hadis no. 1099.
Bu hadisin tamamı
Müslim'in Sahih'inde şu manaya gden lafızlarla rivayet edilmiştir:
"Bir adam Nebi
(s.a.v.)'in yanında hutbe okuyarak:
Her kim Allah ve
Rasûlüne itaat ederse muhakkak doğru yolu bulmuştur. Onlara isyan eden ise
muhakkak sapmıştır, demiş. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.):
Sen ne fena hatipsin
(onlara isyan eden diyeceğine)- Allah ve Resulüne isyan eden-
de!"buyurmuşlar.
Kadı Iyaz'ın beyânına göre
ulemadan bir cemaat, "Rasûlullah (s.a.v.)'ın hatibe itiraz etmesine sebep
o hatibin Allah ve Resulüne ait zamirleri birleştirerek bir tesniye zamiri
olarak kullanmasıdır. Çünkü Allah'a ait zamirle Rasûlüne ait zamirin
birleştirilerek böyle birlikte beraberce zikredilmesi, en azından uluhiyyet ile
nübüvvet arasındaki farkı kaldırıp ikisini birleştirmek gibi tehlikeli bir
mana kokusu taşımaktadır. Hz. Nebi'in uğruna baş koyduğu ve hayatı boyunca
üzerine titrediği İslamın özünü teşkil eden tevhid akidesine böyle bir
gölgenin düşürülmesi karşısında tepkisiz kalması düşünülemez.
Hadis-i şerifte de
açıklandığı üzere Hz. Nebi sözü geçen hutbeyi okuyan hatibe sert bir şekilde
çıkışarak, Allah ve Rasulünden bu şekilde bahsetmekten onu nehyetmiştir. Bu mevzu
(1099) numaralı hadisin şerhinde de geçtiğinden okuyucularımıza oraya da
müracaat etmelerini tavsiye ederiz.